Lipödem; genellikle kadınlarda görülen, vücutta belirli bölgelerde anormal yağ birikimiyle karakterize bir durumdur. Bu durum, lenf dolaşımının tıkanması ya da zarar görmesi nedeniyle oluşur ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Ancak, uygun beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle lenfödemin semptomlarını yönetmek ve ilerlemesini önlemek mümkündür. Beslenme, lenfödem yönetiminde kilit bir rol oynar. Doğru beslenme planıyla, lenfödemden kaynaklanan şişlikler azalabilir ve inflamasyon kontrol altına alınabilir.

Lenfödemde Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler:

• Düşük karbonhidratlı diyet ve Ketojenik Diyet: Karbonhidrat tüketimini azaltmak, insülin seviyelerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilmektedir. Yüksek insülin seviyesi, lipödemin kötüleşmesine neden olabilir, bu yüzden düşük glisemik indeksli besinler (örneğin; yulaf, kinoa gibi) tercih edilmelidir. Bu bağlamda son yıllarda ketojenik diyetin, lenfödem üzerinde olumlu etkileri olabileceği araştırmalarla desteklenmiştir. Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat, orta düzeyde protein ve yüksek yağ alımını temel alan bir beslenme modelidir. Yüksek yağ oranının, sağlıklı yağ kaynaklarından (zeytinyağı, avokado, kuruyemiş) sağlanmasına özen gösterilmelidir. Diyet, uzman kontrolünde planlanmalı ve lenfödem tedavisiyle uyumlu hale getirilmelidir.
• İdeal kiloda olmak: Lipödemde fazla yağ dokusu vücuttaki inflamasyonu artıracağından durumu daha da kötüleştirebilir. Bu sebeple ideal kiloda olmak, lipödemin ilerlemesini yavaşlatabilir ve semptomların hafifletilmesine katkı sağlayabilir.
• Yüksek lifli gıdalar: Lif, sindirim sistemini destekler ve vücutta toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Sebzeler, tam tahıllar, meyveler ve baklagiller gibi yüksek lif içeren gıdalar beslenmede yer almalıdır.
• Sağlıklı yağlar: Omega-3 yağ asitleri, anti-inflamatuar özelliklere sahip olup, lipödemin neden olduğu inflamasyonu azaltabilir. Omega-3 açısından zengin besinler arasında somon, ceviz, keten tohumu ve chia tohumu bulunur. Trans yağlardan ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak, zeytinyağı, avokado, badem gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tercih etmek, inflamasyonu azaltabilir.
• Sodyumdan kaçınma: Yüksek sodyum alımı, vücutta su tutulumuna yol açarak ödemi artırabilir. Bu nedenle, işlenmiş gıdalardan ve yüksek tuz içeren hazır ürünlerden kaçınılmalı, yemeklerdeki tuz miktarı sınırlandırılmalıdır.
• Yeterli protein alımı: Kas kütlesinin korunması ve yağ metabolizmasının düzenlenmesinde yeterli protein tüketimi önemlidir. Yüksek kaliteli protein kaynakları arasında tavuk, balık, yumurta ve baklagiller bulunur.
• Antioksidanlar: Antioksidanlar, serbest radikallerin etkilerini engelleyerek hücre sağlığını korur ve inflamasyonu azaltır. C vitamini ve E vitamini gibi antioksidanlar açısından zengin gıdalar (örneğin mandalina, portakal, yaban mersini, yeşil yapraklı sebzeler) tüketilmelidir.
• Su tüketimi: Yeterli miktarda su içmek, vücutta biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve ödemin engellenmesine yardımcı olabilir.

Lipödemin yönetiminde, kişiselleştirilmiş ve anti-inflamatuar odaklı bir beslenme planı, ideal kilonun korunmasıyla birlikte semptomların hafifletilmesine ve yaşam kalitesinin artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlayabilir.